SAHİL GÜVENLİK VE JANDARMA PERSONELİNİN 375 SAYILI KHK KAPSAMINDA KAMU GÖREVİNDEN ÇIKARILMASI

SAHİL GÜVENLİK VE JANDARMA  PERSONELİNİN 375 SAYILI  KHK KAPSAMINDA KAMU  GÖREVİNDEN ÇIKARILMASI

SAHİL GÜVENLİK VE JANDARMA  PERSONELİNİN 375 SAYILI  KHK KAPSAMINDA KAMU  GÖREVİNDEN ÇIKARILMASI
 
 
Bilindiği üzere 2 yıllık OHAL dönemi boyunca işten çıkarma işlemleri ihraç Kararnameleri ile yapılmaktaydı. OHAL dönemi sona erdikten sonra 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 35. maddesinin (B) fıkrası ile idareye terör suçları ile Devlet güvenliğine karşı suçlar için üç yıl süreyle kamu görevinden çıkarma yetkisi verilmiştir.
 
375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin   geçici 35. maddesinin (B) fıkrasında;
 
 ''Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç yıl süreyle; terör örgütlerine veya Millî Güvenlik Kurulunca Devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen; 
 
1) 27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanununa tabi personel Milli Savunma Bakanının onayı ile kamu görevinden çıkarılır.
2) 18/3/1986 tarihli ve 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanununa tabi personelden Türk Silahlı Kuvvetlerinde istihdam edilenler Milli Savunma Bakanının onayı ile kamu görevinden çıkarılır.
3) 13/6/2001 tarihli ve 4678 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetlerinde İstihdam Edilecek Sözleşmeli Subay ve Astsubaylar Hakkında Kanuna tabi personelden Türk Silahlı Kuvvetlerinde istihdam edilenler Milli Savunma Bakanının onayı ile kamu görevinden çıkarılır.
4) 10/3/2011 tarihli ve 6191 sayılı Sözleşmeli Erbaş ve Er Kanununa tabi personelden Türk Silahlı Kuvvetlerinde istihdam edilenler Milli Savunma Bakanının onayı ile kamu görevinden çıkarılır.
5) Milli Savunma Bakanına bağlı personel Milli Savunma Bakanının onayı ile kamu görevinden çıkarılır..
6) Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü personeli İçişleri Bakanının onayı ile kamu görevinden çıkarılır. " hükmüne yer verilmiştir.
 
 Kamu göreviden çıkarma işlemi sonucunda görevinden çıkarılanların uhdelerinde bulunan her türlü mütevelli heyet, kurul, komisyon, yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu üyeliği ve sair görevleri de sona ermiş sayılmaktadır.
 
 
Kamu Görevinden Çıkarılmanın Sonuçları
 
Bu şekilde kamu görevinden çıkarılanlar:
 
1. Bir daha kamu hizmetinde istihdam edilemez ve yeniden kamu görevlerine kabul edilmez,
2. Doğrudan veya dolaylı olarak görevlendirilemez,
3. Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğünden çıkarılanların, mahkeme kararı aranmaksızın, karar tarihinden geçerli olmak üzere rütbe ve memuriyetleri geri alınır, 
4. Silah ruhsatları, gemi adamlığına ilişkin belgeleri ve pilot lisansları iptal edilir,
5. Oturdukları kamu konutlarından veya vakıf lojmanlarından on beş gün içinde tahliye edilir. 
6. Özel güvenlik şirketlerinin kurucusu, ortağı ve çalışanı olamaz.
7.  İdari işlem tesis edilenler ile aynı gerekçeyle haklarında suç soruşturması veya kovuşturması yürütülenlerin  pasaport birimlerince pasaportları iptal edilebilir. İlgili pasaport birimine isimleri bildirilen kişilerin eşlerine ait pasaportlar da genel güvenlik açısından mahzurlu görülmesi hâlinde aynı tarihte İçişleri Bakanlığınca iptal edilebilmektedir.
 
 
375 Sayılı KHK Kapsamında Soruşturma İşlemleri
 
375 sayılı KHK  ile  Kamu görevinden çıkarılma işleminde FETÖ/ PDY terör örgütü üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı nedeniyle hakkında inceleme ve soruşturma yürütülen kişilerin değerlendirme kriterleri:
 
• Örgütün iletişim programları (By Lock, Eagle, Kakao vb.)
• Bank Asya’da artan hesap
• Okul/Yurt/Dershane/Dernek/Vakıf/Sendika vb. Kaydı
• Bağış
• Gazete ve dergi abonelikleri
• Tanık beyanları
• Adli süreç
• SGK Kaydı şeklindedir.
 
Ayrıca askeri personel, Jandarma ve Sahil Güvenlik personeli için ,
 
- Muvazzaf personele ve yakınlarına ait bilgiler,
- Askeri okula giriş yazılı sınav ve mülakat sonuçları,
- Kuvvet veya kendi nam ve hesabına lisans, yüksek lisans, doktora eğitim geçmişi,
- Yüksek Lisans Tez ve Doktora Danışman bilgileri,
- Özel ihtisas eğitim geçmişleri,
- Yabancı dil notları (YDS, KPDS, Genel Dil vb. notları)
- Sicil kayıtları,
- Görev safahatı,
- Ayırt edici- Müspet kriterler gibi birçok açıdan inceleme yapılmaktadır.
 
 
İlgili madde kapsamında haklarında inceleme ve soruşturma yürütülen kişiler ile bunların eş ve çocuklarına ilişkin olarak yetkili kurul, komisyon ve diğer mercilerin ihtiyaç duyduğu (Bankacılık Kanunu uyarınca müşteri sırrı kapsamında kabul edilenler hariç) telekomünikasyon yoluyla iletişimin tespiti de dâhil olmak üzere her türlü bilgi ve belgeye kamu ve özel tüm kurum ve kuruluşlarından ulaşma yetkisi verilmiştir.
 
Ayrıca  bu personelin çalıştığı kurum ve kuruluşlarca talepte bulunulması durumunda, kamu kurum ve kuruluşlarının personelin ve  eş ve çocuklarına ait olup Asya Katılım Bankası A.Ş.’de veya bu Bankayla ilgili olarak Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunda, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunda ya da Malî Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığında bulunan her türlü bilgi, gecikmeksizin verilmesi gerekmektedir.
 
Soruşturma ve Değerlendirme İşlemlerinde Görevli Kişilerin Hukuki Sorumluluğu
 
Kamu görevinden çıkarılma işleminin somut bilgi, belge ve bulgu ile temellendirilmesi gerekmektedir. Daha önceki dönemde yapılan soruşturma ve değerlendirme aşamalarında görevli personelin herhangi bir hukuki sorumluluğu düzenlenmemişti. Görevlerini ifa ederken objektif ve hakkaniyetli davranmayan kişiler mevcuttu. Hatta buradaki komisyonlarda görev yapıp daha sonra terör örgütüyle iltisaklı olduğu gerekçesiyle ihraç edilen kişiler de bulunmaktaydı. Yapılan düzenleme ile  kamu görevinden çıkarılma işlemlerinde görevli kişilerin görevlerinin  ifası sırasında işlediği suçlarla ilgili hukuki sorumluluk getirilmiştir. Bu şekilde işlendiği iddia olunan suçlardan dolayı kamu görevlileri hakkında adli ve idari soruşturma ve kovuşturma yapılması ilgisine göre ilgili bakan, Cumhurbaşkanı veya yetkilendireceği Cumhurbaşkanı yardımcısının iznine tabi kılınmıştır. 
 
Savunma Hakkı
 
Bu kapsamda haklarında işlem tesis edilecek olanlara yedi günden az olmamak üzere ilgili kurum tarafından savunma hakkı verilmesi gerekmektedir. Verilen süre içinde savunmasını yapmayanlar, savunma hakkından vazgeçmiş olarak değerlendirilir. Savunma istem yazısından personel hakkındaki iddialar açıkça belirtilmelidir.  Aksi durumda savunma hakkı kısıtlanmış olacaktır. Yakın dönemde Deniz Kuvvetlerinden ihraç edilen 316 Astsubaya verilen savunma istem yazılarında genel olarak  "askeri okula girişte FETÖ/PDY tarafından usulsüzlük yapıldığı, FETÖ/PDY iltisaklı amirlerce sicilen desteklenme, FETÖ/PDY üyesi kişiyle ev arkadaşlığı yapma, yakınların iltisaklı veya irtibatlı olması" gibi iddialar belirtilmiştir. Savunmada istem yazısından belirtilen iddialara karşı yapılan savunma, kişi açışından çok önem arz etmektedir. Savunma istem yazısında yer alan iddialara somut ve hukuki bir şekilde cevap vermek önemlidir. Bu süreçte yapılan her türlü işlem idari ve ceza yargılamalarına konu olabilecektir.
 
Yakın Dönemde 375 sayılı KHK Kapsamında Yapılan Toplu Şekilde Kamu Görevinden Uzaklaştırma İşlemleri
 
375 sayılı KHK dayanak gösterilerek çok sayıda personel hakkında kamu görevinden çıkarılma işlemi yapılmış ve kurumlarından ihraç edilmişlerdir. Son dönemde Sahil Güvenlik Komutanlığı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığında görev yapan bazı astsubay devrelerine toplu olarak görevden uzaklaştırma veya kamu görevinden çıkarma işlemleri tesis edilmiştir. İdare tarafından tesis edilen işlemin gerekçesi,  FETÖ/PDY terör örgütüne üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut irtibatı olduğu şeklindeki bir değerlendirmeye dayandırılmaktadır. İşlemin dayanağını ise  375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin  geçici 35. maddesinde yer alan hükümler oluşturmaktadır.
 
Kasım 2019 tarihinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığında görevli 316 kişiden ibaret 2013 yılı girişli-2015 mezunu Deniz Astsubayları toplu halde kamu görevinden çıkarılmıştır. Söz konusu işlem,  2013 yılı girişli deniz astsubayları FETÖ/PDY terör örgütü üyesidir varsayımı üzerinden tesis edilmiştir. Bu kişilerin  ceza ve idari yargılamaları devam etmektedir. Söz konusu ihraç işleminden yaklaşık 1 (bir) hafta sonra,  yine çok sayıdaki 2013 yılı girişli Sahil Güvenlik Astsubayı hakkında da görevden uzaklaştırma işlemi tesis edilmiştir. Yakın dönemde de Jandarma Genel Komutanlığında görev yapan 2013 Jandarma astsubay devresi, 2014 jandarma astsubay devresi gibi bazı astsubay devrelerine de toplu halde görevden uzaklaştırılma tedbiri uygulanmış ve uygulanmaya devam etmektedir. 
 
Toplu halde görevden uzaklaştırma tedbiri uygulanan Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığında  görev yapan bu astsubayların savunması alındıktan sonra FETÖ/PDY  terör örgütüne iltisaklı olduğu kanaatine varılanlar hakkında 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin geçici 35. maddesi hükmü dayanak gösterilerek  yakın zamanda  kamu görevinden çıkarma işlemi uygulanacağı değerlendirilmektedir. İhraç işleminin gerekçesini,  2013 yılı girişli  deniz astsubaylarında olduğu gibi  "askeri okula girişte FETÖ/PDY tarafından usulsüzlük yapıldığı, FETÖ/PDY iltisaklı amirlerce sicilen desteklenme, FETÖ/PDY üyesi kişiyle ev arkadaşlığı yapma, yakınların iltisaklı veya irtibatlı olması" gibi iddialar nedeniyle  FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisaklı olduğu varsayımı olacağını değerlendiriyoruz.
 
 Toplu şekilde yapılan kamu görevinden çıkarma işlemlerinin hukukiliği açısından aşağıdaki hususları belirtmekte fayda olduğunu düşünüyoruz.
 
375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin geçici 35. maddesinin maksadının terör örgütlerine veya Millî Güvenlik Kurulunca Devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen kişilerin kamu kurum ve kuruluşlarından çıkarılarak Anayasa ile kurulan demokrasi düzeninin korunması olduğu muhakkaktır. 
 
Ancak hukuk devleti ilkesinin bir gereği olarak kamu görevinden çıkarma tedbirinin uygulanabilmesi için kamu personelinin, terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara "üyeliği", "mensubiyeti" veya "iltisakı" yahut bunlarla "irtibatı" olduğunun somut bir şekilde ortaya konulması gerekmektedir. İdare takdir yetkisini keyfi bir şekilde  hareket ederek hukuka aykırı kullanamaz.
 
Ankara Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesinin 2019 yılında verdiği benzer konuda verdiği bir  kararda; "Ulaşılan bilgi ve kanaatin, somut, güvenilir, teyit edilebilir nitelikte olması, tahmine, tasavvura ve önyargıya dayalı olmaması, aynı yöndeki kanaatin mümkün olduğunca farklı bilgi ve delillerle de desteklenmesi, bu inceleme ve değerlendirmenin hukuken denetlenebilir nitelikte olması gerekir. Aksi durumda soyut ve gerçek dışı ithamlarla bazı kişilerin önemli hak kayıplarına yol açılabileceği, bunun idarenin son derece haklı nedenlere dayalı güvenlik tedbirleri hakkında toplumda tereddütlere neden olabileceği, bu durumun ise en çok yine kendisi ile mücadele edilen yasa dışı mihraklarca istismar edilebileceği ortadadır." ifadesine yer verilmiştir.
 
Kamu Görevinden Çıkarılan  Personel Ne Yapmalıdır?
 
 Görevden uzaklaştırma işlemini müteakip haklarında ihraç işlemini uygulanan kişiler, söz konusu ihraç işleminin tebliğ tarihinden itibaren 60 gün içerisinde ihraç işleminin iptali istemiyle idare mahkemelerinde iptal davası açmaları gerekmektedir. 60 günlük dava açma süresi, hak düşürücü bir süredir. Haklarında ihraç kararı verilenlerin evrakları birlikleri tarafından bizzat kendilerine tebliğ edileceği gibi posta yoluyla da tebliğ edilebilmektedir. Tebligat adresinde bulunmadığınızdan dolayı tebliğ evrağı bizzat size tebliğ edilmemiş olsa dahi posta memuru tarafından Tebligat Kanunu hükümlerine göre usule uygun işlemler yapılırsa, evrak  size tebliğ edilmiş sayılacak ve dava açma süresi işlemeye başlayacaktır. Bu nedenle ikametgah adresinizde bulunmadığınız dönemlerde mutlaka bağlı olunan muhtarlıkla irtibat halinde olunması önemlidir. 
 
Ayrıca görevden uzaklaştırılan Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı personelinin görev yaptığı veya öğrenim gördüğü bütün illerin adliyelerinden kimlik veya vekilleri aracılığı ile haklarında soruşturma olup olmadığını öğrenmelerini tavsiye ederiz. 
 
Mahkeme süreci sonucunda haklarında uygulanan işlemin iptali kararı verilen ve görevine iade edilenlere kamu görevinden çıkarıldıkları tarihten göreve başladıkları tarihe kadar geçen süreye tekabül eden mali ve sosyal hakları ödenmektedir.
 
Görevden uzaklaştırma işlemi  ile ilgili genel esaslar ve hak arama yolları ile ilgili daha detaylı bilgiye ulaşmak isteyenler "GÖREVDE UZAKLAŞTIRMA" , "TERÖR SUÇLARI İLE DEVLET GÜVENLİĞİNE KARŞI SUÇLARDA GÖREVDEN UZAKLAŞTIRMA", "SAHİL GÜVENLİK PERSONELİ HAKKINDA UYGULANAN GÖREVDEN UZAKLAŞTIRMA TEDBİRİ", "JANDARMA PERSONELİ HAKKINDA UYGULANAN GÖREVDEN UZAKLAŞTIRMA TEDBİRİ" başlıklı makalelerimizi  okumalarını tavsiye ederiz.
 
***Ayrıca görevden uzaklaştırma, kamu görevinden çıkarılma veya  farklı konularda danışmak isteyenler, internet sitesinde yer alan irtibat numaraları ile bizle iletişime geçebilirler.
 
 
 

Avukata Sor!


Kategoriler

Diğer Başlıklar

Güvenlik Soruşturması

Müvekkilin yargılamasının yapıldığı İstanbul Çocuk Mahkemesince anılan suçun müvekkil tarafından işlendiğinin

07-04-2020

Güvenlik Soruşturması Bank Asya Hesabı Sebebiyle Olumsuz Sonuçlanan Uzman Erbaş Hakkında Emsal Karar

Müvekkil hakkındaki arşiv araştırması ve güvenlik soruşturmasında müvekkil hakkında bildirilen tek

07-04-2020