Kara Harp Okuluna Alınmama
Emsal Karar 1Davacının askeri okula girerken ÖSU’dan ayrılması halinde Kara Harp
12-10-2019Emsal Karar
ÖZETİ:Sicil notu, sicil tam notunun %60’ından aşağı düştüğü için Atama Yönetmeliğinin 24/e maddesi uyarınca, aynı garnizon içinde intibak ataması işlemine tabi tutulan davacı astsubay hakkında sıralı sicil üstlerince verilen sicillerin ve buna dayalı kademe ilerlemesi yaptırılmaması işleminin hukuka aykırı olması karşısında; sicile bağlı şekilde tesis edilen atama işlemi de hukuka aykırılıkla sakatlanmıştır.
Davacı, 26.11.1999 tarihinde kayda geçen dava dilekçesinde özetle; 1997 yılı genel atamalarında Kartal/Maltepe 2.Zh.Tug.Kışla Brl.Elk.Tek.liğine atandığını, 30.8.1999 tarihinde kademe ilerlemesi yapması gerekirken, menfi sicil aldığı gerekçesiyle bu kademe ilerlemesinin yapılmadığını, akabinde de garnizon içi atama işlemine tabi tutularak 3.Kor.İs.4.Kad.Bkm.Tk.Bkm.Ks.na atandığını, TSK.’de 22 yıldır görev yapmakta olduğunu ve hep başarılı bir meslek safahatı bulunduğunu, önceki sicillerinin de yüksek düzeyde seyrettiğini, 2.Zh.Tug.K.lığında 1 nci sicil üstü olan subayın kendisine haksız şekilde iki disiplin cezası verdiğini, bu olaylarda kendi kusurunun bulunmadığının ilgili evraklar incelendiğinde anlaşılabileceğini, birlikte işletilen çay ocağından verilen emirler gereği birlik ihtiyacı için yapılan birtakım harcamalardan dolayı Askerî mahkemeye verildiğini, ancak yargılamada bu konudaki suçsuzluğunun anlaşıldığını, örnek gösterdiği olaylar nedeniyle 1 nci sicil üstünün sürekli üzerine geldiğini, kendisine 23.9.1998’de lojman tahsis edildiğini, lojmana girer girmez yapılan bu atamasının kendisini mağdur edeceğini, kızının Kocaeli Üniversitesinde okuduğunu, oğlunun da Maltepe Anadolu Lisesinde öğrenim gördüğünü, İstanbul’da karşı yakaya yapılan bu ataması nedeniyle ailesinin büyük zarar göreceğini belirterek; objektif olarak verilmeyen 1999 yılı sicili ile buna dayalı olarak yapılan atamasının iptalini ve öncelikle yürütmenin durdurulmasını talep ve dava etmiştir.
Davacının yasal unsurları taşımayan yürütmenin durdurulması istemi Dairemizin 15.2.2000 tarihli kararı ile reddedilmiştir.
Davacıya ait özlük, kıt’a özlük ve sicil dosyaları ile dava dosyasının incelenmesinde; 30.8.1977 tarihinde astsubay çavuş nasbedilerek TSK.’de göreve başlayan davacının sicillerinin büyük çoğunlukla pekiyi, kimi yıllarda iyi düzeyde bir seyir izlediği, iptal isteminde bulunduğu 1999 sicil yılında 2.Zh.Tug.K.lığı (Maltepe/İSTANBUL) emrinde görev yapmaktayken, iki ayrı 1 nci ve 2 nci sicil üstlerinden sicil aldığı, gerek 13.1.1999 tarihinde ayrılış sicili düzenleyen, gerekse 2.5.1999 tarihinde normal sicil düzenleyen 1 nci ve 2 nci sicil üstlerinin işaretledikleri seçenekler karşılığı olarak bu dört ayrı sicil notunun da sicil tam notunun %60’ının çok altında saptandığı ve aynı sicil üstlerince davacı hakkında olumsuz yazılı kanaat belirtildiği, 2.5.1999 tarihinde sicil düzenleyen 3 ncü sicil üstünün de sicil tam notunun %60’ının çok altında sicil takdir ettiği, 1999 yılı ortalama sicilinin sonuçta sicil tam notunun %60’ının altında teşekkül etmesi nedeniyle davacının 1999 yılı kademe ilerlemesi yapamadığı ve 2/1 derece ve kademede kaldığı, bu sicil yılında davacının ilk 2 nci sicil üstünce 21.9.1998 tarihinde şiddetli tevbih ve 27.11.1998 tarihinde 7 gün oda hapsi cezalarıyla tecziye edildiği, ayrıca 1.Or.As.Savcılığının 8.3.1999 tarihli iddianamesi ile davacı hakkında makam ve memuriyet nüfuzunu suistimal etmek suçundan kamu davası açıldığı, yine 1.Or.As.Svc.lığının 28.7.1999 tarihli iddianamesi ile davacı hakkında memuriyet görevini ihmal suçundan kamu davası açıldığı, davacının sicilinin menfi şekilde kesinleşmesi nedeniyle davalı idarece TSK.’ne Mensup Subay Ve Astsubayların Atanma Ve Yer Değiştirmeleri Hakkında Yönetmeliğin 24/e maddesinin amir hükmü uyarınca KKK.lığının 24.9.1999 tarihli atama emri ile davacının görev yerinin değiştirilerek,
3.Kor.İs.4.Kad.Bak.Tk.Bkm.Ks.na (Ayazağa-İSTANBUL) atamasının yapıldığı anlaşılmaktadır.
Astsubay Sicil Yönetmeliğinin “Sicil üstlerinin görev ve sorumluluğu” başlıklı 5 nci maddesinde “Sicil üstleri; emri altındakiler hakkında sicil düzenlerken üstlük ve komutanlığın en önemli olan özel yetkilerinden birini kullanırlar. Sicil üstleri; bu görevin önemini gözönünde tutarak, sicil belgelerindeki nitelikleri tam bir tarafsızlık, adalet ve vicdani kanaatle değerlendirmekten sorumludurlar...” denilmektedir.
Bilindiği üzere; askerlik müessesesinde her türlü yükselme, taltif, yurtiçi ve yurtdışı kurs, öğrenim ve görevlendirmelerde personelin sicilleri büyük önem arzetmektedir. Bu nedenle sicil üstleri üstlük ve komutanlığın en önemli özel yetkilerinden olan sicil verme yetkisini kullanırken mutlaka objektif olmak durumundadırlar. Ayrıca her ne kadar sicil işlemlerinin idarenin diğer işlemlerine göre takdir yetkisinin daha yoğun olarak kullanıldığı işlemler grubunda olması ve T.C.Anayasa’sının 125/4 ve 1602 sayılı Kanunun 21/2 nci maddelerinde belirtildiği üzere, takdir yetkisini ortadan kaldıracak biçimde yargı kararı verilemeyeceği gözönünde tutulsa da, burada denetlenemeyecek olan husus hukuka uygun kullanıldığı tespit edilen takdir hakkı olup, bu hakkın hukuka aykırı ve yanlış kullanıldığının anlaşılması halinde, idarenin sicil tanzimi konusundaki takdir yetkisi de denetlenebilecektir.
Sicil işlemlerindeki hukuka aykırılığın kendisini gösterdiği durum ise; uzun yıllar boyunca belirgin bir çoğunlukta çok yüksek sicil notları ve olumlu kanaatler ile takdir edilen personelin, genel gidişata ve uygulamaya istisna teşkil edecek biçimde ve göze çarpacak nitelikte, ayrıca birden bire düşüşü açıklayan makul nedenler öne sürülmeksizin düşük sicil notları ile takdir edilmesi ve hakkında olumsuz kanaatlerin belirtilmiş olmasıdır.
Bu açıklama ışığında dava konusuna dönüldüğünde; 1999 sicil yılında davacı hakkında değişik sicil üstlerince takdir edilen ve sonuçta sicil tam notunun %60’ının çok altında teşekkül eden sicilin davacının sicil safahatındaki en düşük sicil olduğu, bu sicil yılı öncesine kadar Astsb.Çvş.rütbesi hariç genel sicil ortalaması pekiyi düzeyde, son on yıl sicil ortalaması pekiyi sınırında iyi derecede olan davacının sicilinin bu düzeyde düşürülmesini gerektirir haklı ve mevzuata uygun nedenlerin bulunmadığı, bu meyanda 2 nci sicil üstünce 21.9.1998 tarihinde verilen şiddetli tevbih cezasına konu olayın, davacının 7.9.1998 günü Tugay Kur.Bşk.nın Tugay Per.Şb.Md.Bnb.ile birlikte karayollarına gitmesi yolundaki emrini 2 nci sicil üstüne telefonla bildirmesine rağmen, bu sicil üstünün kendisini bir süre oyalaması, kendisine ulaşılmaya çalışılmasına rağmen bulunamaması ve nihayet Tug.Per.Şb.Md.Binbaşının sorumluluğu üzerine alarak davacıyı göreve götürmesinden ibaret olduğu ve davacının bunda bir dahlinin bulunmadığı, aynı sicil üstünce 27.11.1998 tarihinde verilen 7 gün oda hapsi cezasına konu olayın, davacının 8.11.1998 günü saat:10.15’de Ds.Kt.Eğt.Plan odasında yapılan hizmet toplantısına katılmamak olduğu, davacıya bu konuda önceden bir bildirim yapılmadığı gibi, dosya kapsamından kendisinin o saatte merkez kazan dairesinde santrifüz pompaları montesi ile fiilen uğraşmakta olduğu, kendisine toplantı başladıktan bir süre sonra 10.35’de telefonla durumun bildirildiği, nitekim bu hususun davacının sözkonusu disiplin cezasına vaki itirazı üzerine 2.Zh.Tug.K.lığının yaptığı inceleme sonucunda verilen cevabi yazıda da açıkça ifade edildiği, bu sicil yılında davacı hakkında memuriyet görevini ihmal suçundan açılan davanın 1.Or.K.lığı As.Mah.nin 13.4.2000 tarih ve E.2000/124, K.2000/161 sayılı kararı ile beraatle sonuçlandığı, 1.Or.K.lığı As.Svc.lığının 8.3.1999 tarihli iddianamesiyle davacı hakkında makam ve memuriyet nüfuzunu suistimal suçundan açılan davanın henüz derdest olduğu, ancak anılan iddianamenin incelenmesinden, davacıya yöneltilen suçlamanın işletme sorumlusu olduğu birlik çay ocağının kârını kantine
vermeyip birlik ihtiyacı birtakım malzemenin alımında kullanmak suretiyle, makam ve memuriyet nüfuzunu suistimal etmek olduğu, diğer bir deyişle kişisel menfaat teminine yönelik herhangi bir fiilinin bulunmadığı, dolayısiyle menfi 1999 yılı siciline belge olarak eklenen sözkonusu disiplin cezaları ile mahkeme evraklarının, davacının daha önce pekiyi-iyi düzeyde seyreden sicilinde 40 not aşağı düşecek düzeyde bir disiplin zaafiyetini ya da verim düşüklüğünü ortaya koyacak mahiyetlerinin bulunmadığı, bu yıl tüm sicil üstlerince takdir edilen sicillerin Subay Sicil Yönetmeliği hükümlerine uygun şekilde düzenlenmediği ve sebep ve amaç unsurları yönünden hukuka aykırılıkla sakatlandığı kanaatine varılmıştır.
Davacının garnizon içi ataması, TSK.’ne Mensup Subay Ve Astsubayların Atanma Ve Yer Değiştirmeleri Hakkında Yönetmeliğin 24/e maddesindeki “...Ayrıca aşağıdaki bentlerde belirtilen durumların varlığı halinde genel atama ve yer değiştirme süresi ile bağlı kalınmaksızın her zaman atama yapılabilir...e) Sicil (sicil notu, sicil tam notunun %60’ından aşağı düşen subay ve astsubaylar, öncelikle bulundukları garnizon dahilinde, bunun mümkün olmaması halinde bulundukları garnizon hizmet süresine bakılmaksızın diğer garnizonlara, sicil üstleri değişecek şekilde atandırılabilirler)...” amir hükmü uyarınca, 1999 yılı sicili menfi olarak teşekkül ettiği için yapıldığından ve sözkonusu sicilin hukuka aykırılığı kararımızla saptandığından; bu sicile bağlı şekilde tesis edilen atama işlemi de sebep unsuru yönünden hukuka aykırılıkla sakatlanmış bulunmaktadır.
Açıklanan nedenlerle;
1. Astsubay Sicil Yönetmeliği hükümlerine aykırı şekilde düzenlendiği anlaşılan 1999 yılı sicilinin İPTALİNE,
2. Bu sicile bağlı olarak tesis edilen ve sebep unsuru yönünden hukuka aykırı düşen atama işleminin İPTALİNE,
(AYİM.1.D.26.9.2000;E.1999/1228,K.2000/866)Sicil iptal davası dilekçe örneği
TSK sicil iptal davası
Sicil iptal davası emsal karar
İdare mahkemesi sicil iptal davası dilekçe örneği
Sicil iptal davası nereye açılır?
Sicil notuna itiraz
Avukata Sor!