Nakdi Tazminat Emsal Kararlar

Emsal Karar 1

BTR-60 araç şoförü olarak görevli davacının, yol kontrolü amacıyla görevli olduğu sırada araçtan çıkarken araç kapağının, mandalından kurtularak parmağının kırılması olayı nedeniyle davacıya nakdi tazminat ödenmesi gerekmektedir. 

Dava dosyasının incelenmesinden; Eruh-Siirt karayolunun mayın kontrolünü yapmak ve yol emniyetini almak üzere görevlendirilen ve aralarında davacının da bulunduğu, Eruh 5'inci Mknz. D. Tim K.lığı unsurlarının, 27 Şubat 2009 günü saat 09.15 sıralarında görevi tamamlayarak Eruh-Siirt karayolu 6'ncı Km. Gölgeli Konak yol ayrımında beklemeye geçtikleri, bu sırada davacının, şoförü olduğu BTR-60 aracından çıkmak isterken aracın sol üst kapağının eline düşmesi nedeniyle sol el işaret parmağının kırıldığı, kazanın meydana geldiği 311119 plakalı BTR-60 zırhlı aracın Eruh Merkez Jandarma Karakol Komutanlığı hizmet binası bahçesinde yapılan incelemesi neticesinde; aracın sol üst şoför kapağının açıldığında, kapağın emniyet mandalının sağlam, kapak yuvası kenar lastiklerinin aşınmış, sol şoför üst çıkış kapak mandalının yuvasına takıldığında kapağın yukarıda açık vaziyette durduğu, kapağın açık vaziyette emniyet mandalı takılı durumda iken elle kapamak için zorlandığında kapanmadığı, ancak emniyet mandalı yuvasından çıkarıldığında kapağın kapandığının tespit edildiği, bu kapsamada olayın davacının, kapak emniyet mandalını yuvasına oturtmadan araçtan dikkatsiz ve tedbirsiz bir şekilde inmek isterken meydana geldiği kanaatine varıldığı ve bu nedenle Jandarma Genel Komutanlığı Nakdi Tazminat Komisyonu tarafından 31 Aralık 2009 tarihi 2009/300 sayılı karar ile davacının durumunun 2330 sayılı Kanun kapsamına girmediğine karar verildiği anlaşılmıştır. 
  
03.11.1980 tarih ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanunun ”Amaç” başlığı altındaki 1’inci maddesinde, bu kanunun amacı; “Barışta güven ve asayişi korumak, kaçakçılığı men, takip ve tahkikle görevli olanların bu görevlerinden dolayı ya da görevleri sona ermiş olsa bile yaptıkları hizmet nedeniyle derhal veya bu yüzden maruz kaldıkları yaralanma veya hastalık sonucu ölmeleri veya sakat kalmaları halinde ödenecek nakdi tazminat ile birlikte bağlanacak aylığın ve bu yüzden yaralanmaları halinde ödenecek nakdi tazminatın esas ve yöntemlerinin düzenlenmesidir.” şeklinde belirtilmiştir. 
  
Kanunun 2’nci maddesinde ise, iç güvenlik ve asayişin korunması veya kaçakçılığın men, takip ve tahkikle görevlendirilen personelle kimlerin amaçlandığına açıklık getirilerek kanun kapsamında bulunan personel sayılmıştır. 
  
Aynı Kanunun 10’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında; Kanuna göre verilecek nakdi tazminatın ödeme şekli ile 3’üncü maddenin (b) bendi uyarınca ödenecek tazminatın tutarları ile bu kanunla ilgili diğer hususların hazırlanacak bir yönetmelikle düzenleneceği öngörülmüştür. 
  
Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmeliğin Kapsamla ilgili 2’nci maddesinde, iç güvenlik ve asayişin korunması ile kaçakçılığın men, takip ve tahkiki konularında görevlendirilen personel sayılmakta, bu görev ve yardımlardan dolayı veya görev ve yardımları sona ermiş olsa bile yaptıkları bu görev ve yardımları nedeniyle ya da Devlet güçlerini sindirme amacına yönelik saldırı sonucu, derhal veya bu yüzden maruz kaldıkları yaralanma ve hastalık sonucu ölmeleri halinde hak sahiplerine verilecek Nakdi Tazminat ile bağlanacak aylığın, sakat kalmaları halinde kendilerine verilecek nakdi tazminatın esaslarını kapsayacağı açıklanmıştır. 
  
Yukarıdaki açıklamaları göz önünde bulundurarak dava konusu olay değerlendirildiğinde olay ile ilgili ifade tutanaklarından da açıkça anlaşılacağı üzere; Eruh ilçesi Jandarma Komutanlığı emrinde konuşlu BTR-60 araç şoförü olarak görevli davacının yol kontrolü amacıyla Eruh-Siirt karayolu Gölgeli Konak Köyü yol ayrımında görevli olduğu, saat 09.15 sıralarında bu görevin icrası cümlesinden olmak üzere BTR-60 aracından çıkarken kendi kusuru olmaksızın araç kapağının, mandalından kurtularak parmağının kırıldığı ve elinin ezildiği olayın tamamen yukarıdaki mevzuatta zikredilen faaliyet esnasında ve bundan dolayı meydana geldiği görülmekle buna aykırı bir kabul ile oluşturulan işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı kanaatine varılmıştır. 

(AYİM 3.D., 23.06.2010; E. 2010/300, K. 2010/761) 

Emsal Karar 2

 Davacıların oğlunun, nöbete giden silah arkadaşı ile şakalaşması ve arkadaşının yapılan şakaya sinirlenmesi neticesinde silahını ateşlemesi suretiyle ölüm olayının meydana geldiği anlaşıldığından, askerlik hizmetinin mutad faaliyetleri esnasında meydana gelen ölüm veya yaralanma olaylarının 2330 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. 

Dava konusuna dönüldüğünde; davacıların oğlu J.Er ……….’un, olay günü iç güvenlik ve asayişin korunması, kaçakçılığın men, takip ve tahkiki konularında görevli olmadığı ve söz konusu ölüm olayının bu belirtilen görevlerin yapılışı sırasında meydana gelmediği, nöbete giden silah arkadaşı J.Er ……….  ile şakalaşması ve J.Er ………..’in J.Er ……….. tarafından yapılan şakaya sinirlenmesi neticesinde silahını ateşlemesi suretiyle ölüm olayının meydana geldiği anlaşılmıştır. Ülke genelinde askerlik hizmeti ile ilgili bütün görevlerin bu kanun kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. Askerlik hizmetinin mutad faaliyetleri esnasında meydana gelen ölüm ve yaralanma olaylarının 2330 sayılı kanun kapsamında değerlendirilmek sureti ile uygulamanın genişletilmesi kanunun amacına uygun düşmez. Davacılar hakkında tesis edilen işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.

(AYİM 3.D., 17.09.2009; E. 2009/1014, K 2009/893) 

Emsal Karar 3

Davacının ifa ettiği sırada yaralandığı yangın ihbarının araştırılmasına yönelik görev, Jandarmanın mülki görevi kapsamında bulunmakla birlikte davacının yaralanması ile sonuçlanan araç kazasının meydana gelmesinde aracın el freninin arızalı olmasının neden olduğu, buna karşın yerine getirilen mülki görevin sebep ve tesirinin bulunmadığı anlaşıldığından davacıya nakdi tazminat ödenmemesi işleminde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Nakdi tazminat ödenebilmesi için; iç güvenlik ve asayişin korunması, kaçakçılığın men, takip ve tahkiki konularında görevli olunması ya da görevli kişinin 2330 Sayılı Kanunun 2 nci maddesinde belirtildiği derecede yakını bulunulması, ölüm, sakatlanma ve yaralanmanın, belirtilen görevlerin yapılışı sırasında veya görev sona ermiş bulunsa bile görevden dolayı meydana gelmiş olması, ölüm, yaralanma ve sakatlanmanın oluşumunda ilgilinin kasdının bulunmaması koşullarının bir araya gelmesi gerekmektedir.  

Dava konusu uyuşmazlıkta davacının ifa ettiği sırada yaralandığı yangın ihbarının araştırılmasına yönelik görev, Jandarmanın mülki görevi kapsamında bulunmaktadır. Bununla birlikte davacının yaralanması ile sonuçlanan araç kazasının meydana gelmesinde aracın el freninin arızalı olmasının neden olduğu buna karşın yerine getirilen mülki görevin sebep ve tesirinin bulunmadığı anlaşıldığından davacıya nakdi tazminat ödenmemesi işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. 

  (AYİM 3.D., 08.01.2009; E. 2008/652, K 2009/7) 

Emsal Karar 4

Davacının yaralanması olayının fiilen operasyon görevi sırasında meydana gelmiş olması, yaralanmasında iç güvenlik görevinin sebep ve tesirinin bulunması ve 2330 sayılı Kanun uyarınca işlem tesis etmeye yetecek nitelikte bir kati sağlık raporunun mevcut olması karşısında,  nakdi tazminat ödenmesi gerekirken aksi yönde tesis edilen işlemin hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.

 (AYİM.3.D., 17.07.2008; E. 2008/21, K. 2008/959) 

Avukata Sor!


Diğer Başlıklar

Bedelli Askerlik Emsal Kararlar

Emsal Karar 1Bakanlar Kurulu Kararının “Geri Ödeme” başlıklı 9 ncu maddesinin

13-10-2019

İş kazası, meslek hastalığı sigortasından sağlanan yardımlar nelerdir?

Geçici iş göremezlik ödeneği Sürekli

15-09-2019

Silahlı Kuvvetlerde Kalması Uygun Değildir Şeklinde Düzenlenen Sicil

Emsal KararÖZETİ:Davacı subayın son rütbesinde herhangi bir disiplin cezasının bulunmayışı, adli

25-12-2019