Emeklilik Yardımı

Emsal Karar 1

Davacının doğum izninde geçen süreye ilişkin aidatlarının, malûl olarak TSK’nden emekliye ayrılmasından sonra tamamlama isteğine rağmen bu talebin kabul edilmeyerek sadece aidat ödemesinin yapılması ve OYAK emeklilik yardımı yapılmaması hukuka aykırıdır. 

Kanunun 30 ncu maddesi ile üyelik ilişkisinin devam ettiği dönem içerisinde kanunda sayılan nedenlerle aidatı kesilemeyen üyelere daha sonra eksik aidatları tamamlamaları imkânı sağlanmıştır. 2001 yılında yapılan 41. Olağan Genel Kurulun 10 numaralı kararında; firar hali hariç olmak üzere kurum üyelerinin aidatlarındaki eksikliklerin (ücretsiz izinden kaynaklanan nedenlerde dâhil) bir defaya mahsus olmak üzere 205 sayılı kanunun 30 ncu maddesi kapsamında değerlendirilerek eksik aidatlarının tamamlatılmasına ve bu sürenin emeklilik yardımında esas alınmasına karar verilmiştir. Kanunun 30 ncu maddesinin Genel Kurul kararı ile uygulama alanı genişletilmiştir. Davacının doğum izninde geçen süreye ilişkin aidatlarını tamamlaması halinde emeklilik yardımında bu sürenin esas alınacağı yönünde taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık; davacının görevinden ayrılması nedeniyle üyelik süresinden sonra bu aidatları tamamlayıp tamamlayamamasına ilişkindir. 205 sayılı kanunun 30 ncu maddesinde kesilmeyen aidatların hangi tarihte ödenebileceğine ilişkin bir düzenleme yer almamaktadır. 41 nci Genel Kurulun 10 numaralı kararında da ücretsiz izinden kaynaklanan aidatlarının hangi süreye kadar ödenebileceğine ilişkin bir husus olduğu da bildirilmemiştir. Davacının doğum izninde geçen süreye ilişkin aidatlarının malûl olarak ayrıldığı tarihi takip eden sürede yaptığı talebin kabulü ile bu sürenin emeklilik yardımında esas alınması gerekir. Davacının malûlen emekliye ayrılmasından sonra aidat eksikliğinin tamamlama isteğine rağmen bu talebin kabul edilmeyerek sadece aidat ödenmesinin yapılması kanunun amacı ile bağdaşmadığı gibi hakkaniyete de uygun düşmemektedir. Eksik aidatların tamamlatılmak suretiyle davacıya emeklilik yardımı yapılmaması hukuka aykırıdır.  
  
Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapamaz raporu sonucu davacının malûlen görevinden ayrılması nedeni ile üyeliği sona ermiştir. Üyelikten çıkarma bulunmadığından bu işlemin iptali ile yeniden üyelik statüsüne alınmasına karar verilmesi mümkün değildir. 

Emeklilik yardımına hak kazandıktan sonra kanunun 21 nci maddesi uyarınca emekli maaşı sistemine girme hususu taraflarının talebine bağlı olduğundan bu hususta bir karar verilmemiştir. Emeklilik yardımı ödenmemesi halinde 205 sayılı kanunun 23 ncü maddesindeki on yılı doldurmayan üyelere sadece aidat ödenmesi yapılacağına dair hüküm bulunduğundan davacının aidatlarına kar payı verilmesi ve teknik faiz uygulanması imkânı bulunmamaktadır.

(AYİM 3.D., 11.02.2010; E. 2010/130, K. 2010/213)

Emsal Karar 2

Davacının Türk Silahlı Kuvvetlerinden fiilen ilişiğinin kesildiği tarih itibariyle 7 yıl 11 ay fiili OYAK üyeliği bulunduğundan OYAK emeklilik yardımından yararlanması hukuken mümkün değildir.

Davacı vekili, geçirdiği trafik kazası neticesinde, GATA Sağlık Kurulunun 02.10.2009 tarihli ek raporu ile % 12 oranında vücut fonksiyon kaybına uğradığı tespit edilen müvekkiline davalı kurum tarafından kısmi malûliyet yardımı ödemesi yapıldığını, ayrıca kesinleşmiş mahkeme kararı ile adi malûl kabul edildiğini, 205 sayılı Kanunda malûliyet nedeniyle yapılan ödemelerde 10 yıl (120 ay ) şartının aranacağına ilişkin bir düzenleme bulunmadığını belirtmekte ise de; 205 sayılı Kanunun 26/b-3 maddesinde kısmi malûliyete duçar olan üyenin durumunun görevinden ayrılmasını gerektirmesi durumunda emeklilik yardımı yapılacağını belirtmektedir. Davacı Türk Silahlı Kuvvetlerindeki görevinin devamı sırasında disiplinsizlik sebebiyle sicilen ayırma işlemine tabi tutulmuştur. Bu işlem sebebiyle Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişiği kesilmiş ve OYAK üyeliği de bu şekilde sona ermiştir. Daha sonra adi malûliyet aylığı bağlanması davacının Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayrılma şeklini değiştirmemektedir. Davacı malûliyet sebebiyle görevinden ayrılmak veya emekli olmak durumunda kalmış değildir. Bu sebeple üyelik süresinde maaşından kesinlen aidatların nemasız olarak iade edilmesi ve emeklilik yardımı yapılmaması işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.

(AYİM 3.D., 29.04.2010; E. 2010/749, K. 2010/559)

Emsal Karar 3

Her ne kadar davalı kurum davacının emekli maaş sistemine girip girmeyeceği hususunda form doldurmadığı için ödeme yapılmadığını, gecikmenin davacının kendi kusurundan kaynaklandığını ileri sürmüş ise de, davacı vekilince yazılan dilekçede  açıkça    emeklilik   yardımının  ödenmesi talep edildiğinden, bu durumun tekrar    davacıdan  sorulmasına   gerek bulunmadığından,    davacıya   emeklilik yardımı   ödenmemesi    işleminde    hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Davacının Uzman Erbaş olarak görev yapmakta olduğu birliğinde 10.06.2003 tarihinde meydana gelen ateşli silah “kazası” sonucunda yaralandığı ve bu yaralanma sonucunda hakkında GATA Sağlık Kurulunun 16.11.2005 tarihli raporu ile “Sağ suptrokanterik kırık ameliyatlısı (kötü kaynamış kırık) sağ alt ekstremitede 4.6 cm. kısalık” tanısıyla “Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapamaz” kararı verildiği, daha sonra GATA Sağlık Kurulunun 10.03.2005 gün ve 64 sayılı ek raporu ile davacının durumunun 2 nolu tabloya göre ortopedik yönden vücut fonksiyon kayıp oranının %10 olarak belirlendiği gözönüne alındığında, OYAK Kanununda kısmi maluliyet ve emeklilik yardımı için öngörülen şartları taşımakta olduğu, bu itibarla davalı kurumca tesis edilen menfi işlemin hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmıştır. 

Her ne kadar davalı kurum davacının Emekli maaşı sistemine girip girmeyeceği hususunda form doldurmadığı için ödeme yapılmadığını, bu gecikmenin davacının kendi kusurundan kaynaklandığını ileri sürmüş ise de; davacı vekilince yazılan 30.01.2006 tarihli dilekçede açıkça emeklilik yardımının ödenmesi talep edildiğinden, bu durumun tekrar davacıdan sorulmasının gerekmediği, davacının açık iradesinin 30.01.2006 tarihli dilekçeden anlaşıldığı, dolayısıyla davalı kurumun iddia ve itirazlarının mesnetsiz olduğu kanaatine varılmıştır.

(AYİM.3.D., 09.11.2006; E.2006/459 K.2006/1386) 

Avukata Sor!