Emeklilikte Yaş Sınırı
Emsal Karar 15434 sayılı Kanunun Geçici 205nci maddesi hükmüne göre 43
13-10-2019Emsal Karar 1
ÖZETİ: “Özel ve Ayırt Edici Nitelikler” bölümünden 43 ncü maddenin (B) olarak işaretlendiği, bu işaretlemenin Dairemizin gelişen ve istikrar bulan içtihadı ile menfi kanaat olarak kabul edildiği ve bu dönem aldığı takdir belgeleri içeriklerinden bu kanaatin hukuka aykırı olduğu kararına varılmıştır.
Davacı, 5.12.2005 tarihinde Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde kayda geçen dava dilekçesinde özetle; çok başarılı bir meslek safahatı olduğunu, ancak kıdem sıralamasında gerilediğini, bu durumun 2001 ve 2002 yılı sicil dönemlerinde birlikte görev yaptığı sicil üstlerinin başarılı ve özverili çalışmaları nedeniyle kendisini birçok kez sözlü ve yazılı olarak takdir etmiş olmalarına karşın, 1 nci sicil üstünün yaşanan bazı olayların etkisiyle yaptığı sübjektif değerlendirmelerle kendisine haksız düşük sicil vermesinden kaynaklandığını iddia ederek; 2001 ve 2002 yıllarına ait 1 ve 2 nci sicil üstü sicil notları ile olumsuz kanaatlerinin iptali istemiyle bu davayı açtığı görülmektedir.
Davacıya ait özlük ve sicil dosyalarının incelenmesinde; 30.8.1999 tarihinde Teğmen rütbesi ile Türk Silahlı Kuvvetlerinde göreve başlayan davacıya ait sicillerin genelde mükemmel seviyede oluştuğu, dava konusu 2001 yılı 1 nci sicil üstü sicil notunun mükemmele yakın çok iyi seviyede takdir olunduğu 43 ncü madde işaretlemesinin (Dairemizin içtihadı uyarınca) menfi kanaat kabul edilir biçimde işaretlendiği bu dönem 2 nci sicil üstünün 1 nci sicil üstü sicil işlemine aynen katıldığı, 14.6.2001 ve 20.7.2001 tarihlerinde verilmiş iki adet takdir belgesinin bulunduğu, yine bu dönem K.K.K.lığı Askeri Savcılığının 8.12.2000 tarihli iddianamesi ile davacı hakkında “asta müessir fiil” suçundan kamu davası açıldığı, 2002 yılı 1 nci sicil üstü sicil notunun mükemmele yakın çok iyi seviyede takdir olunduğu menfi kanaat kabul edilebilecek bir işaretlemenin söz konusu olmadığı, 2 nci sicil üstünün 1 nci üst sicil işlemine aynen katıldığı, bu döneme ait 7 adet takdir belgesinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Subay Sicil Yönetmeliğinin “Sicil üstlerinin görev ve sorumluluğu” başlıklı 5 nci maddesinde, “Sicil üstleri emri altındakiler hakkında sicil düzenlerken; üstlük ve komutanlığın en önemli olan özel yetkilerinden birini kullanırlar. Sicil üstleri bu görevin önemini gözönünde tutarak, sicil belgelerindeki niteliklere tam bir tarafsızlık, adalet ve vicdani kanaatle değerlendirmekten sorumludurlar. Aksi durum ehliyetli olmayanların, layık olmadıkları rütbe ve makamlara yükselmelerini, dolayısı ile Türk Silahlı Kuvvetlerinin yetenekten yoksun kişilerin elinde görevini yapamaz duruma düşmesi sonucunu doğurur. Hissi ve aşırı merhamet duygusuyla verilecek sicillerin, hak eden bir başka personelin hakkını ihlal edeceği, daima gözönünde bulundurulur...Düzenledikleri sicillerdeki isabet derecesine göre sicil üstleri hakkında hüküm verilir.” denmektedir.
Bilindiği gibi, sicil işlemleri, idarenin diğer işlemlerine göre takdir yetkisinin yoğun olarak kullanıldığı bir işlem grubu olması nedeniyle farklılık arzetmekte olup, bunların denetimi, takdir yetkisinin eşit, adil, objektif ve hizmet gereklerine uygun olarak kullanılıp kullanılmadığı, bu yetkinin kullanımında hukuka aykırı bir durumun bulunup bulunmadığı yönünden yapılmak durumundadır. Sicil üstünün astı hakkında sicil tanzim etmesi işleminin, tamamen üstün hareket alanı içinde kaldığını varsaymak mümkün değildir. Zira, Anayasa’nın 125/4 ncü madde ve fıkrasında, “takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemeyeceği” belirtilmiş, takdir hakkının denetlenmesi konusunda bir kısıtlama getirilmemiştir. Buna göre yargı yerince
denetlenemeyecek olan husus hukuka uygun kullanıldığı tespit edilen takdir hakkı olmakla bu yetkinin kullanılma sürecindeki hukuka aykırılık halleri saptanmak suretiyle denetlenebilecektir.
Sicil işlemlerindeki hukuka aykırılığın kendisini gösterdiği durum ise; uzun yıllar boyunca belirgin bir çoğunlukta çok yüksek sicil notları ve olumlu kanaatler ile takdir edilen personelin, genel gidişata ve uygulamaya istisna teşkil edecek biçimde ve göze çarpacak nitelikte, ayrıca birdenbire düşüşü açıklayan makul nedenler öne sürülmeksizin düşük sicil notları ile takdir edilmesi ve hakkında olumsuz kanaatler belirtilmiş olmasıdır.
Açıklamalar çerçevesinde dava konusunun değerlendirilmesinde; iptali talep edilen 2001 yılı 1 ve 2 nci sicil üstü sicil notlarının mükemmele yakın çok iyi seviyede takdir olunduğu, sicil notu genel safahata göre bir miktar düşürülmüşse de bu düşüş sicili hukuka aykırı hale getirecek derecede olmayıp sicil amirlerinin takdir hakları içerisinde kaldığı, ayrıca bu dönem 8.12.2000 tarihli iddianame ile “asta müessir fiil” suçundan açılan kamu davası nedeniyle bu düşüşün izah’da olunabildiği, ancak “Özel ve Ayırt Edici Nitelikler” bölümünden 43 ncü maddenin (B) olarak işaretlendiği, bu işaretlemenin Dairemizin gelişen ve istikrar bulan içtihadı ile menfi kanaat olarak kabul edildiği ve bu dönem 14.6.2001 ve 20.7.2001 tarihli takdir belgeleri içeriklerinden bu kanaatin hukuka aykırı olduğu kararına varılmıştır. 2002 yılı 1 ve 2 nci sicil üstü sicil notları ise mükemmele çok yakın çok iyi seviyede olup menfi kanaat kabul edilir bir işaretlemenin de bulunmayışı karşısında hukuka ve Subay Sicil Yönetmeliği hükümlerine uygun bir sicil olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
İzah edilen nedenlerle;
1) 2001 yılı 1 ve 2 nci sicil üstü sicil notlarının iptaline yönelik DAVANIN REDDİNE, (OYBİRLİĞİ İLE),
2) 2001 yılı 1 ve 2 nci sicil üstü sicil işlemlerindeki 43 ncü madde de yapılan nitelik değerlendirmesinin İPTALİNE,
3) 2002 yılı 1 ve 2 nci sicil üstü sicil işlemlerinin iptaline yönelik DAVANIN REDDİNE, (OYBİRLİĞİ İLE),
KARŞI OY GEREKÇESİ
2001 yılında her iki sicil üstünce davacıya ait sicil belgesinin 43 ncü maddesinin “b” bendine yapılan işaretleme, Subay Sicil Yönetmeliğinin Ek-1 maddesine göre menfi kanaat sonucunu doğurmamaktadır. Hal böyle iken, özellik arzeden görevler ile atamalarda, bu işaretlemelerin dikkate alınmayacağı ortadadır. Esasen idare tarafından hazırlanan dokümanlarda, sicil notları ile menfi veya ilave olarak yazılan müspet kanaatler yer almaktadır. Bu nedenle 43 ncü maddenin b şıkkına yapılan işaretlemenin davacı hakkında yapılacak herhangi bir görevlendirme ve atama
işleminde dikkate alınabilecek mahiyette bulunmadığından ve hukuk aleminde de bu yönde sonuç doğurmadığından iptaline gerek olmadığı düşüncesinde olduğumuzdan aksi yöndeki çoğunluk kararına katılamadık. 16.05.2006.
(AYİM 1.D., 16.05.2006; E.2005/1203, K.2006/466)Emsal Karar 2
Dava konusu sicil döneminde 1nci sicil üstü tarafından 1 nitelikte, 2nci sicil üstü tarafından 2 nitelikte yapılan menfi kanaat işaretlemeleri, bu işaretlemelerin haklılığını ortaya koyan bir bilgi ve belgenin bulunmayışı karşısında hukuka aykırı bulunmuştur.
Davacı, 08.02.2006 tarihinde Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde kayda giren dava dilekçesinde özetle; çok başarılı bir meslek safahatı olduğunu, görevini her türlü fedakarlığı yaparak en iyi şekilde ifa ettiğine inandığını, ancak kıdem sıralamasında gerilere gittiğini gördüğünü, bu durumun 1990, 2000 ve 2001 yılı sicil dönemlerinde birlikte görev yaptığı sicil üstlerinin subjektif değerlendirmelerle kendisine haksız düşük sicil vermelerinden kaynaklandığını iddia ederek; 1990, 2000 ve 2001 yıllarına ait 1 nci ve 2 nci sicil üstü sicil notları ve varsa olumsuz kanaatlerinin iptali istemiyle bu davayı açtığı görülmektedir.
Davacıya ait özlük ve sicil dosyalarının incelenmesinde; 30.8.1992 tarihinde Astsb.Çvş. rütbesi ile Türk Silahlı Kuvvetlerinde göreve başlayan davacıya ait sicillerin iyi, çok iyi ve mükemmel seviyelerde ve değişik bir seyirle gerçekleştiği, dava konusu 1999 yılı 1 nci sicil üstü sicil notunun iyi seviyede takdir olunduğu ve özel ve ayırt edici niteliklerden iki hanenin menfi kanaat kabul edilir biçimde işaretlendiği, 2 nci sicil üstünün 1 nci sicil üstü işaretlemelerine katıldığı, 2000 yılına ait 1 nci sicil üstü sicilinin çok iyi seviyede takdir olunduğu menfi nitelikli bir işaretlemenin söz konusu olmadığı ve 2 nci sicil üstünün 1 nci sicil üstü işaretlemelerine katıldığı, bu dönem 7.12.1999 ve 1.6.2000 tarihlerinde iki takdir belgesi verildiği, 2001 yılına ait 1 ve 2 nci sicil üstü sicil işlemlerinin çok iyi seviyede takdir olunduğu, 1 nci sicil üstünce 40 ncı niteliğin, 2 nci sicil üstü tarafından ise 36 ve 40 ncı niteliklerin menfi kanaat kabul edilir biçimde işaretlendiği görülmektedir.
Astsubay Sicil Yönetmeliğinin “Sicil üstlerinin görev ve sorumluluğu” başlıklı 5 nci maddesinde, “Sicil üstleri emri altındakiler hakkında sicil düzenlerken; üstlük ve komutanlığın en önemli özelliği olan özel yetkilerinden birini kullanır. Sicil üstleri bu görevin önemini gözönünde tutarak, emri altındakiler hakkında sicil düzenlerken sicil belgelerindeki niteliklere tam bir tarafsızlık, adalet ve vicdani kanaatle not takdir etmelidir...” denilmektedir.
Bilindiği üzere; askerlik müessesesinde her türlü yükselme, taltif, yurtiçi ve yurtdışı kurs, öğrenim ve görevlendirmelerde personelin sicilleri büyük önem arzetmektedir. Bu nedenle sicil üstleri üstlük ve komutanlığın en önemli özel yetkilerinden olan sicil verme yetkisini kullanırken mutlaka objektif olmak durumundadırlar. Ayrıca her ne kadar sicil işlemlerinin idarenin diğer işlemlerine göre takdir yetkisinin daha yoğun olarak kullanıldığı işlemler grubunda olması ve T.C.Anayasa’sının 125/4 ve 1602 sayılı Kanunun 21/2 nci maddelerinde belirtildiği üzere, takdir yetkisini ortadan kaldıracak biçimde yargı kararı verilemeyeceği gözönünde tutulsa da, burada denetlenemeyecek olan husus hukuka uygun kullanıldığı tesbit edilen takdir hakkı olup, bu hakkın hukuka aykırı ve yanlış kullanıldığının anlaşılması halinde, idarenin sicil tanzimi konusundaki takdir yetkisi de denetlenebilecektir.
Sicil işlemlerindeki hukuka aykırılığın kendisini gösterdiği durum ise; uzun yıllar boyunca belirgin bir çoğunlukta çok yüksek sicil notları ve olumlu kanaatler ile takdir edilen personelin, genel gidişata ve uygulamaya istisna teşkil edecek biçimde ve
göze çarpacak nitelikte, ayrıca birden bire düşüşü açıklayan makul nedenler öne sürülmeksizin düşük sicil notları ile takdir edilmesi ve hakkında olumsuz kanaatlerin belirtilmiş olmasıdır.
Açıklamalar çerçevesinde dava konusunun değerlendirilmesinde; iptali talep edilen 1999 yılı 1 ve 2 nci sicil üstü sicil işlemlerinin iyi seviyede takdir olunduğu ancak not olarak davacının safahatındaki en düşük sicil notu olduğu ve iki niteliğin menfi kanaat olarak işaretlendiği ancak gerek nottaki düşüş gerekse, menfi kanaatleri izah eden herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı ve bu nedenle hukuka aykırı bir sicil işlemi olduğu, 2000 yılı 1 ve 2 nci sicil üstü sicil notlarının çok iyi seviyede ve genel sicil safahatı ile uyumlu siciller olduğu ve menfi nitelikli bir işaretlemenin de bulunmayışı karşısında hukuka uygun bir sicil olduğu, 2001 yılına ait 1 ve 2 nci sicil üstü sicil notlarının da çok iyi seviyede ve hukuka uygun sicil notları oldukları ancak 1 nci sicil üstü tarafından 36 ncı nitelikte, 2 nci sicil üstü tarafından 36 ve 40 ncı niteliklerde yapılan menfi kanaat içerikli işaretlemelerin haklılığını ortaya koyan bir bilgi ve belgenin bulunmayışı karşısında hukuka aykırı oldukları kararına varılmıştır.
İzah edilen nedenlerle;
1) 1999 yılına ait 1 ve 2 nci sicil üstü sicil işlemlerinin İPTALİNE,
2) 2000 yılı 1 ve 2 nci sicil üstü sicil işleminin iptaline yönelik DAVANIN REDDİNE,
3) 2001 yılına ait 1 ve 2 nci sicil üstü sicil notlarının iptaline yönelik DAVANIN REDDİNE,
4) 2001 yılına ait 1 nci sicil üstü 36 ncı nitelik işaretlemesi ile 2 nci sicil üstü 36 ve 40 ncı nitelik işaretlemelerinin İPTALİNE,
(AYİM 1.D., 04.10.2006; E.2006/264, K.2006/857)
Avukata Sor!