image Yağma Suçundan 4 Yıl 2 Ay Hapis Cezası İle Cezalandırılması Nedeniyle Güvenlik Soruşturması Olumsuz Sonuçlanan Astsubay Hakkında Emsal Karar - Alptekin & Işık & Özer Hukuk ve Danışmanlık

Yağma Suçundan 4 Yıl 2 Ay Hapis Cezası İle Cezalandırılması Nedeniyle Güvenlik Soruşturması Olumsuz Sonuçlanan Astsubay Hakkında Emsal Karar

Yağma Suçundan  4 Yıl 2 Ay Hapis Cezası İle Cezalandırılması Nedeniyle Güvenlik Soruşturması Olumsuz Sonuçlanan Astsubay Hakkında Emsal Karar
16-03-2020

Yağma Suçundan  4 Yıl 2 Ay Hapis Cezası İle Cezalandırılması Nedeniyle Güvenlik Soruşturması Olumsuz Sonuçlanan Astsubay Hakkında Emsal Karar   Davalı idare tarafından hakkında yapılan güvenlik soruşturması sonucunda müvekkilin, yağma suçundan yargılandığı ve 4 yıl 2 ay hapis cezası ile tecziye edildiği, anılan kararın 26.02.2014 tarihinde kesinleştiğinden bahisle güvenlik soruşturmasının eğitimini aldığı görev için olumsuz kabul edilerek adaylık işlemlerinin sonlandırılması nedeniyle açılan davada verilen bölge idare mahkmesi aşağıda yer almaktadır.   İSTİNAF BAŞVURUSUNDA BULUNAN (DAVACI)                                           :  VEKİLİ : Av. Mehmet KUTLUAY IŞIK /  E-Tebligat               Av. Sarper ALPTEKİN   KARŞI TARAF (DAVALI) : Jandarma Genel Komutanlığı VEKİLİ :    İSTEMİN ÖZETİ :Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yapılan  dış kaynaktan astsubay temini sınavına katılan ve başarılı olan davacı tarafından, eğitimine başlamasına rağmen güvenlik soruşturmasının olumsuz olduğundan bahisle ilişiğinin kesilmesine yönelik işlemin iptali istemiyle açılan davada; Askeri hizmetlerin, kamu güvenliği, istihbari faaliyetler ve ülke savunması açısından önemli ve hassas idari hizmetlerden olduğu, askeri hizmetlerde görevli bulunan görevlilerin de bu hassasiyet ve öneme göre titizlikle seçilmesi, eğitilmesi, yetiştirilmesi gerektiği, Kamu otoriteleri, güvenlik görevlilerinin seçilmesi, eğitilmesi, görevlendirilmesi ve diğer iş ve işlemler bakımından güvenliği sağlamakla yükümlü olmayan, istihbari faaliyetler içerisinde bulunmayan ve politika üretici veya uygulayıcı pozisyonlarda istihdam edilmeyen kamu görevlilerine nazaran daha geniş bir takdir yetkisine sahip olduğu belirtilerek, davacının Muvazzaf Astsubay temini için sınavlara katıldığı, sınavlarda başarılı olduğu, davalı idare tarafından hakkında yapılan güvenlik soruşturması sonucunda davacının "yağma suçundan yargılandığı ve  Karaman Ağır Ceza Mahkemesinin 11.11.2008 tarih ve E:2007/229, K:2008/246 sayılı kararı ile 4 yıl 2 ay hapis cezası ile tecziye edildiği, anılan kararın 26.02.2014 tarihinde kesinleştiği"nden bahisle güvenlik soruşturmasının eğitimini aldığı görev için olumsuz kabul edilerek adaylık işlemlerinin sonlandırıldığı bilgisine yer verildiği görülmekte olup, yapılan açıklamalar doğrultusunda her ne kadar bu bilgi tek başına davacının atanmamasına gerekçe teşkil edemeyecek olsa da, görev yapacağı kurumun nitelik, önem ile hassasiyeti ve daha uygun personel tercih edebileceği hususu da gözetildiğinde bu haliyle davalı kurumda görev almasının olumlu bulunmadığı sonucuna varıldığından atamasının yapılmamasının takdirine ilişkin dava konusu işlemde  kamu yararı ve hizmet gerekleri açısından hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yönünde Ankara 10. İdare Mahkemesi'nce verilen 23/09/2019 gün ve E:2019/808, K:2019/1648 sayılı kararın; davacı vekili tarafından, müvekkilin yaşının göz ardı edilerek karar verildiği, müvekkilin tüm aşamalardan geçerek eğitime başladığı, yaklaşık 1 yıl hem askeri, hem nazari eğitim gördüğü, hizmet edeceği yetkinliğe ulaştığı, ilk derece mahkemesi kararında "sunulan bilgi tek başına işleme dayanak olamaz ama idarenin de takdir yetkisi var" yaklaşımının idare mahkemelerinin varlık sebebinin de sorgulanması sonucunu doğurabilecek tehlikeli bir yaklaşım olduğu, çocukların korunması hakkındaki hükümlere aykırı olarak karar verildiği, müvekkil hakkında bulunan kayıtların ele geçirilmesi ve idari işlemde kullanılması hukuka aykırı olduğundan işlemin usul yönünden de hukuka aykırı olduğu, yağma suçunun “güvenlik soruşturması ve  arşiv araştırması” yönetmeliğinin ilgili maddelerinde sayılan suçlar arasında bulunmadığı, bu hususta suça sürüklenen çocuklarla ilgili olarak Anayasa Mahkemesince, Anayasa’nın 20. maddesiyle güvence altına alınan özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine karar verdiği ileri sürülerek kaldırılması istenilmektedir.  SAVUNMANIN ÖZETİ : Mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmadığı savunularak istinaf başvurusunun  reddine karar verilmesi  talep edilmektedir.     TÜRK  MİLLETİ  ADINA   Hüküm veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesince, 2577 sayılı Kanunun 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek işin gereği görüşülüp düşünüldü: Dava; Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yapılan  dış kaynaktan astsubay temini sınavına katılan ve başarılı olan davacı tarafından, eğitimine başlamasına rağmen güvenlik soruşturmasının olumsuz olduğundan bahisle ilişiğinin kesilmesine yönelik işlemin iptali istemiyle açılmıştır.  ....  Somut uyuşmazlıkta, davalı idare tarafından hakkında yapılan güvenlik soruşturması sonucunda davacının, yağma suçundan yargılandığı ve Karaman Ağır Ceza Mahkemesinin 11.11.2008 tarih ve E:2007/229, K:2008/246 sayılı kararı ile 4 yıl 2 ay hapis cezası ile tecziye edildiği, anılan kararın 26.02.2014 tarihinde kesinleştiğinden bahisle güvenlik soruşturmasının eğitimini aldığı görev için olumsuz kabul edilerek adaylık işlemlerinin sonlandırıldığı görülmektedir.    Dava konusu işlemin sebebi olan yargılamada, 25.11.1992 doğumlu olan davacının, atılı suçun işlendiği 18.03.2007 tarihinde henüz 18 yaşını doldurmadığı, başka bir ifade ile çocuk olduğu ve yargılamasının suça sürüklenen çocuk (SSÇ) sıfatıyla yapıldığı anlaşılmaktadır.   Bu durumda, davacı hakkında tesis edilen işlemin,  Adli Sicil Kanununun 10/3. maddesi gereğince davalı idareye verilmemesi ve idarece kullanılmaması gereken bir bilgiye, yani 18 yaşından küçükken (15 yaşında iken) işlediği suç nedeniyle hakkında verilen karara dayandığı ve 18 yaşından küçükken işlenen bir suçtan dolayı  sürekli bir kamu görevini üstlenmekten yoksun bırakılamayacağı hususu dikkate alındığında; davalı idarece anılan Kanun hükmüne aykırı olarak ve Anayasa'nın 20. maddesinde yer alan özel hayata saygı hakkı ihlal edilmek suretiyle elde edilen arşiv kaydına dayanılarak tesis edilen işlemde, açıkça hukuka aykırılık bulunduğu sonucuna varılmıştır.    Açıklanan nedenlerle; davacının istinaf başvurusunun kabulüne, başvuruya konu mahkeme kararının kaldırılmasına; dava konusu işlemin iptaline, aşağıda dökümü yapılan mahkeme ve istinaf  safhasına ait toplam 420,95 TL yargılama giderinin ve iş bu kararın verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesi uyarınca belirlenen 1.700,00 TL vekalet ücretinin davalı idarece davacıya verilmesine; artan tebligat avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine, 2577 sayılı Yasanın 46. maddesinin (c) bendi gereğince 30 gün içerisinde Danıştaya temyiz yolu açık olmak üzere, .../2020 tarihinde oybirliğiyle  karar verildi.                      Başkan                                                            Üye                                                    Üye     Güvenlik soruşturması olumsuz sonuçlananların hukuki yardım almasında fayda olduğunu düşünüyoruz. Konuyla ilgili daha ayrıntılı bilgi almak isteyenler iletişim bölümünde yer alan e-posta adresi ve telefon numaraları vasıtasıyla hukuk büromuzla irtibata geçebilirler.  

Güvenlik Soruşturması  olumsuz çıkanlar hakkındaki Emsal Kararlara ve Makalelere aşağıdaki  linklerden ulaşabilirsiniz. 

 

Güvenlik Soruşturması  Olumsuz Çıkanlar Hakkında Emsal Kararlar

 

Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması ile İlgili Makaleler

Avukta Sor!